Kapadokya 2018 Uzun Parkur Macerası; 2018 yılında Ağustos ayı sonunda Fransa'da bir yarışım vardı. Yaşadığım bazı teknik sorunlar nedeniyle yurtdışına çışmadığım için bu yarışı kaçırdım. Bu yarış öncesi öncesinde dinleme dönemi olmuştu. Yarış sonrası bayram seyran derken Ağustos ve Eylül antrenman açısından oldukça verimsiz bir dönem oldu benim için. Toplamda sadece 5 antrenman koşusu ile geçen 2 ayın arkasından Kapadokya 119k startında yerimi aldım. Ne sıcak, ne soğuk, koşmaya oldukça müsait bir havada başladı yarış. Kararlı bir tempoda ve CP'lerde fazla zaman harcamamak üzerine kurulu bir yarış stratejisi ile yoluma devam ediyordum. İbrahimpaşa, Uçhisar ve Göreme CP'lerini sadece su doldurup hemen terkettim. Bu strateji ile ilk CP ile Akdağ platosu arasında 50'ye yakın koşucuyu geride bırakabilmiştim. Parkurun yokuşlar hariç her yerinde koşabilmiştim. Akdağ'dan itibaren antrenman eksikliği kendini hissettirdi ve hızım düştü. Akdağ-Ürgüp arasında koş-yürüler başladı. Ürgüp çıkışı Damsa-Mustafapaşa civarlarındaki yağmur bulutları birşeylerin ters gideceğinin habercisi gibiydi. Nitekim Mustafapaşa'ya koş-yürü yaparak ulaştıktan sonra, nu noktadan itibaren Damsa'ya kadar koşmak mümkün olmadı. Değil koşmak, yürümek dahi çok zordu. Ürgüp'ten görünen o yağmur bultları bu bölgeye bolca yağmur bırakmıştı ve toprak yol tarla kıvamına gelmişti. Ayakkabılara yapışan kilolarca çamur ile ilerlemek bir eziyet haline gelmişti. Mustafapaşa-Damsa arasındaki 4,5km yolu 2 saatte ancak alıp CP'ye kendimi zor attım. CP'ye girerken yarışı bırakmayı düşünüyordum. Polat DEDE'nin verdiği moral ile 2 bardak çay ve 2 bardak çorba ile ancak kendime geldim ve biraz enerji toplayıp CP'den çıkabildim. Damsa CP'den sonra gelen uzun tırmanış yolu oldukça rüzgara açık ve oldukça soğuk bir yoldu. Damsa'da niye bırakmakdım diye söylene söylene ve titreye titreye bu yokuşu çıktıktan plato üzerinde çok daha mülayim bir hava karşıladı beni. Bu nispeten ılık hava tekrar umutlanmamı sağladı. Taşkınpaşa CP'de plato çıkışının soğuğunu içimden atmak oldukça zamanımı aldı. yaklaşık 40dk bu CP'de kaldım. Ama bu iyi gelmişti. Artık enerjim geri geldiği için gece daha az üşütüyordu. Karlık CP'de Aykut Çelikbaş'ı görmek ayrıca bir moral oldu. Burada da biraz enerji toplayıp yoluma devam ettim. Taşocağı CP'de Utkuer Yaşar vardı. Organizasyon her bir CP'yi usta ultracılara teslim etmiş gibiydi. Son CP'den de ayrılıp sabaha karşı finişe ulaştım. Çamurda enerji korumak ve soğuğa karşı daha iyi önlem alabilmek konularında eksiklerimi gördüğüm güzel bir yarış oldu. Organizasyon bence mükemmel çalıştı. Tek eleştirebileceğim noktaları; bazı CP'lerde tuz yoktu. Bence bu yarış her CP'de tuz olmasını gerektiren bir yarış. Parkur değiştiği için bundan önceki derecelerimi saymıyorum. Seneye mücadelem bu yılki sürelerimi geliştirmek üzerine olacak. herkese iyi yarışlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder