Koşu ekonomisi, mesafe koşucuları için nihai hedef olmalıdır.
Bir zamanlar, yüksek VO2 max değerinin, mesafe koşu
performansı için ayırt edici faktör olduğu düşünülmüştü. Yapılan araştırmalarda
performans olarak homojen bir koşucu grubu içinde, VO2max değerlerinin değişken
olduğu gözlemlenmiş, yani VO2max nihai performans için ana kriter olmadığı ortaya çıkmıştır. Koşu ekonomisinin mesafe koşularında nihai performans için daha önemli bir rol oynadığı
ortaya çıkmıştır.
Uzun yıllar boyunca Kenyalılar ve Doğu Afrikalılar orta
mesafeli koşulara hükmediyorlardı ve yüksek irtifa antrenmanları ve genetikleri
nedeniyle aerobik kapasitelerinin üstün olduğu düşünülüyordu, ancak öyle
değildi. Onların VO2 max değerleri, dünyanın her yerinden gelen birinci sınıf
atletlerden ve diğer dayanıklılık disiplinlerinden gelen atletlerden daha iyi
değildi. Dikkat çekici bir şekilde, bazı Doğu Afrikalılar ortalama aerobik
kapasitelerle istisnai performanslar elde edebildiler. Şimdiye kadar ölçülen en
ekonomik mesafe koşucusu 3: 35'te 1500 mt (VO2 max değeri sadece 63 ml / kg /
dak) koştu.
Koşu formunuz ve koşma verimliliğiniz, koşu ekonominizin temel yapı taşıdır. Düşük koşu verimi, sakatlıklara ve düşük performansa neden olabilir. Koşu ekonominizi artırarak
ve koşu formunuzu iyileştirerek sağlıklı kalabilir, daha hızlı koşabilir ve
daha az çabayla daha uzun mesafe koşabilirsiniz.
Koşu ekonomimizi iyileştirmenin bazı yolları ;
Yokuş yukarı koş
Hem orta sertlikte uzun yokuş koşuları hemde yüksek sertlikte kısa yokuş koşuları koşu ekonominiz
için harikalar yaratacaktır. Yokuş yukarı koşmak, hamstrings, baldır kasları ve
glute'ların daha fazla kullanılmasını gerektirir. Daha çok kullanılan kaslar daha çok güçlenir. Kazanılan güç, daha uzun, daha hızlı, daha verimli bir koşu adımı haline dönüşür. Yokuş
yukarı koşmak aynı zamanda ayak vuruşunuzu doğrudan ağırlık merkezinizin
altında - tam da olması gerektiği yerde - gerçekleşmeye zorlar. Aşırı uzun adım koşma eğilimindeyseniz (ayakların vücut ağırlık merkezinden daha ileride yere temas etmesi durumu), yokuşta koşma, bu yaygın ve performans öldüren hatayı düzeltmenize yardımcı olacaktır. Araştırmalar yokuşta koşmanın sizin
için yararlı olduğu konusunda hemfikir. İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'ndeki
araştırmacılar, haftada iki kez tepe antrenmanlarının koşu ekonomisini yüzde 3
oranında iyileştirdiğini buldu.
Yokuş aşağı koş
Yukarı çıkan her şey aşağı inmeli. Yokuş yukarı koşmanın koşu ekonominiz için harika olduğunu zaten biliyorsunuz.
Yokuş aşağı koşmaya ne dersiniz? İyi haber - yokuş aşağı koşmak koşu ekonominiz için harikadır - eğer uygun şekilde yaparsanız. Yokuş aşağı
koşarken, inişinizi yavaşlatmak için adımınızı vücudunuzun önüne uzatma refleksi oluşur. Bu hem kötü bir koşu formu oluşturur, hemde bir yarış sırasında hızınızı yavaşlatır. Adımınız öne giderse, vücudunuz geriye yaslanma eğilimi gösterir ve kendinizi frenlemiş olursunuz. Yokuş aşağı koşarken, kaliteli bir
adım atmaya odaklanın. Yere basış noktanızı doğrudan ağırlık merkezinizin altında tutmaya
devam etmelisiniz. Vücudunuzun önünde yere basacak şekilde adım atmayın. Uygun bir adım vuruş
hareketi ile hızlı, hafif ve akışkan adımını koruyun. Gövdenizi hafif öne vererek yer çekiminin seni taşımasına
izin ver - onunla savaşma. Yokuş aşağı inerken doğrudan ağırlık merkezinizin
altına bir ayak vuruşu yapmaya çalışın - bu da düze oranla daha kolay koşmanızı sağlayacaktır. Ayrıca yokuş aşağı koşularda düze oranla daha yüksek hızlara çıkabilirsiniz ve böylece bacak kaslarınıza daha yüksek hız hafızası kazandırmış olursunuz.
Hızlı koş
VO2 max'ınıza yakın hızlarda (VO2 max'da hız) koşmanın, koşu
ekonominizi arttırmada kilit bir faktör olduğu birçok çalışmada kanıtlanmıştır.
Bu hızlı koşular nöromüsküler kondisyonunuzu, gücünüzü ve zihinsel tokluğunuzu
geliştirir. Koşucu bilim insanı Veronique Billat tarafından yapılan bir
araştırma, koşu ekonomisinin sadece 4 haftalık VO2 max egzersiz programı ile %
6 oranında iyileştirilebileceğini öne sürüyor. İntervalleri koşu planınıza dahil edin.
Güçlü ol
Kuvvet antrenmanı birçok koşucunun uzak durduğu bir şeydir.
Geçmişte, birçok antrenör kuvvet antrenmanından uzak durmayı önerdi, çünkü herhangi
bir ek kas kütlesinin sizi yavaşlatacağına inanıyorlardı. Bugün, orta derecede (ilave kas kütlesi yaratmayacak, olan kasları sıkılaştıracak seviyede) kuvvet antrenmanlarının koşu ekonominizi ve koşu performansını artırabileceğini biliyoruz.
Kuvvetli ol
Güçlü kaslar size daha fazla hasara karşı direnç sağlar ve
koşu gücünüzü artırır. Ancak en yüksek potansiyele ulaşmak için sadece güçlü
değil aynı zamanda kuvvetli kaslara ihtiyacınız var. Güçlü bir kas çok fazla kuvvet üretecektir - ki koşarken çok fazla kuvvete ihtiyacınız var. Güç, bu kuvveti
hızlı ve patlayıcı şekilde üretme yeteneğidir. Güçlü kuvvetli kaslar,
çabalarınızı artırmadan her adımda daha fazla mesafeyi adımlamanıza izin verir.
Kaslarınızın gücünü arttırmanın en iyi yolu plyometrik egzersizleri yapmaktır. Finlandiya'da yapılan yeni
bir çalışma, eş zamanlı patlayıcı kuvvet egzersizlerinin ve dayanıklılık
eğitiminin koşu ekonomisini yaklaşık yüzde 8 oranında iyileştirdiğini buldu.
Esnek ol
Ekonomiyi çalıştırmak, kolay koşmakla ilgilidir. Daha az
çabayla aynı hızla koşarsanız daha ekonomik bir koşucusunuz demektir. Peki bunu
nasıl başaracaksın. Bunu yapmanın bir yolu fiziğin işin çoğunu yapmasına izin vermektir.
Kasların lastik bantlara çok benziyor. Bir lastik bandı çekip uzattığınızda
uzar ve biraz enerji depolar. Bu lastik bandı serbest bıraktığınızda, ürettiği
enerji aniden serbest kalır ve odanın içinde uçar. Kaslarınızı
çalıştırdığınızda da benzer bir eylemde bulunacaksınız. Öndeki ayağınızla ağırlık
merkezinizin altına indiğinizde bacak kaslarınız uzar ve enerji depolamaya
başlar. Bastığınız zaman bu enerji serbest kalır ve ileriye doğru gitmenizi
sağlar. Daha elastik veya "esnek" bir kas, o depolanan enerjiden daha
az elastik bir kasa oranla daha fazla geri dönüş sağlar. Kaslarınızı nasıl daha
"esnek" yaparsınız? En iyi yol, kuvvet antrenmanı, patlayıcı
plyometrik antrenman ve yüksek yoğunluklu antrenman antrenmanını
birleştirmektir.
Merkezlen
Hiç kuşkusuz, tüm koşucular arasında en sık görülen hata ayakların gövdeden çok ileride yere basması durumudur. Vücudunun önünde yere basarsan topuğun üzerine inersin ve çok fazla
zorlanırsın. Bu durum ekonominizi yok eder çünkü bu pozisyon ileri yöndeki momentumunuzu keser veya attığınız her adımda “frene basar”. O zaman
bir sonraki adıma geçmek için kaslarınızı ilaveten çalıştırmanız gerekir. Topuk
vurduğunda ayağın ve bacakların da kaslarında biriken enerjinin çoğunu emer
ve ekonomi için bu kadar önemli olan esnekliğini kaybedersin.
Daima adımınızı doğrudan ağırlık merkezinizin altına
indirmeye yani merkezlenmeye konsantre olun.
Pürüzsüz düşün
Bir dahaki sefere dünya çapında bir koşu etkinliği izliyorsanız, elit koşucuların adımlarını izleyin. Hepsi çok az dikey hareket
veya "sıçrama" ile çok yumuşak ve akıcı görünür. Pürüzsüz ve akışkan
kalmak, tüm momentumunuzu ileriye doğru hareket etmek için kullanmak ve yukarı ve aşağı
hareketlerde daha az enerji harcamak demektir. Adımlarınızın akışkanlığını artırmak için
“yumuşak” dizlerle koşmaya odaklanın. Adımınızın hiç bir noktasında diziniz tamamen dümdüz olmamalıdır. İster önde ister arkada, bacakların tüm pozisyonlarında diziniz az yada çok bükülü olmalıdır. Böylelikle herhangi bir fren etkisinden kaçınırsınız.
Hızlı Ayaklar
Üst düzey koşucular ve hobi koşucuları arasındaki
en büyük farklardan birisi, adım oranıdır. Çoğu üst seviye koşucu tüm koşu hızlarında
dakikada 180 ila 190 adım arasındaki bir adım oranına sahiptir. Hobi koşucuları daha yavaş adım atma oranlarına sahip olma eğilimindedir. Bunun
temel nedeni zemin temas süresidir. Yerde daha az zaman harcarsanız, adım daha
verimli olacak ve daha hızlı koşacaksınız. Zemin temas sürenizi azaltmak için
ayağınızı doğrudan ağırlık merkezinizin altına inmeye ve ayaklarınızı hızlı bir
şekilde almaya odaklanın. Dayanıklılık antremanı ve patlayıcı plyometrik
antreman da zemin teması süresini azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Hisset
Bu genellikle göz ardı edilen bir
şeydir. Her zaman “adımını” hissetmelisin. Vücudunun her bir parçasının
ne yaptığının ve vücut kısımlarının birbiriyle ilişkili olarak nerede olduğunun daima farkında olmalısın. Buna vücudunuzun size söylediklerini duyabilme denir. Ayak ve bacaklarınızın ne
yaptığını bilmiyorsanız, adımınızın doğru olup olmadığını söyleyemezsiniz.
Ayağınızın yere dokunmasını hissetmeye odaklanın. Ayağınızın yeri tutup sizi ileri çekmesini hissedin. Ayağınızın ağırlık merkezinizin altında nereye
değdiğinin daima farkında olun. Her adımda dengenizi hissedin.
Mesafeyi arttır
Yıldan yıla veya mevsimden mevsime bağlı olarak değişen toplam koşu kilometresi yüzünden koşu ekonomisinin mesafe koşucularında dalgalandığı tespit edilmiştir. Elit bir koşucu grubunda, kilometrenin yüksek olduğu yol yarış
sezonunda, koşu ekonomisinin, kilometrenin düşük olduğu ilkbahar pist yarış sezonunu ile
karşılaştırıldığında daha iyi olduğu görülmüştür. Mesafe koşucuları ve antrenörler uzun mesafelerden
fayda sağlandığını uzun zamandır biliyorlardı, ancak kilometrenin doğrusal
olarak artırılması sakatlanma veya aşırı antrenman durumu yaratabilir. Çalışmalar zaman içindeki
tutarlılığın önemini göstermektedir. Kilometreyi arttırırken, yaralanmayı önlemek için muhafazakar
bir yaklaşım toplam kilometreyi haftada yüzde 10 artırmaktır.
Fonksiyonel olmayan kütleden kurtul
Yüzmenin ya da düz zeminde bisiklet sürmenin aksine, koşu ekonomisi her zaman
toplam vücut ağırlığına bağlıdır. Daha az kütle taşımak daha az enerji kullanmak demektir. Buradaki önemli nokta, vücut yağı gibi işlevsel olmayan kütleye odaklanmaktır. Yağsız vücut
kütlesindeki (kas) küçük artışlar göreceli koşu ekonomisini etkilemez.
Fonksiyonel vücut kütlesi enerji kullanır, ancak sizi ileriye itmek için de
kullanılır, bu yüzden ihtiyacınız olanı taşıyın, fazladan bir şey değil.
Süper faydalı bir yazı yoldaş !
YanıtlaSil