Frig Vadisi 100k yarış raporum.
Cuma sabahı Mahmut Şentürk ve Muazzez Özçelik ile Yalova'dan Afyon'a doğru yola çıktık. 5 saatlik araba yolculuğunun ardından Afyon'a vardık. önce hafiften atıştırıp açlığımızı yatıştırdıktan sonra otele geçip yarış kitlerimizi aldık. Gazlıgölde biraz alışveriş yapıp kaldığımız otele dönüp dinlenmeye çekildik. yol yorgunluğunu atıp yarışa hazır olmak için dinlenmeye ihtiyacımız vardı.
yarış startı saat 09:00 idi. saat 08:30 gibi start noktasına geldik. bizimle birlikte yağmurda geldi ve tüm yarış boyunca bizi yanlız bırakmayan çok sadık bir yol arkadaşı oldu bize :)
ilk 3k dümdüz yoldu ve hız yapmaya oldukça müsaitdi. bu yüzden oldukça hızlı bir çıkışımız oldu. ilk 3k sonunda hedeflediğim paceden 1dk30sn daha hızlı olduğumu farkedince hız kontrolümünden endişe edip biraz yavaşlamaya karar verdim. bu hız kontrolü konusunda gerçekten çok kötüyüm. bu seferde çok yavaşlamıştım. 5k ve 18k arasında hedeflediğim paceded 30sn daha yavaş bir ortalama yapmıştım.
18k'daki dere geçişinde yolu şaşırınca 2k'dan biraz fazla bir kaybolma yaşadım. tekrar rotaya dönünce bu kayıp beni ateşledi ve tekrar hızlandım. ve bu hızımı 20k-50k arasında muhafaza ettim. fakat 40k-50k arası yol asfalttı ve benim ayakkabılarım minimalist tarzdaydı. minimalist ayakkabılar içinde bir şişko :) bu asfalt kısımda taban koruması zayıf olan minimalist ayakkabılar içerisindeki tempolu koşu yüzünden 50k'ya geldiğimde müthiş bir ayaktabanı ağrım oldu ve bu ağrı beni yarış sonuna kadar yani ikinci 50k boyunca hiç yanlız bırakmadı. bu yüzden 2.inci 50k içinde tempom yeniden düştü. ayaktabı ağrılarım yüzünden ikinci yarıda yolun yumuşak taraflarını arayıp oralardan koşar olmuştum. bir tarafda yarış için hafifleme, diğer tarafda sakatlanmayı engellemek için korunma. bu ikisinin arasındaki dengeyi iyi sağlamak gerekiyor.
yavaşda olsam hızımı korumaya çalıştım ve bunu 75k'ya kadarda başardım. 75k'da günışığı yavaş yavaş bizi terkedip karanlık onun yerini almaya başladı ki, bu tamda benim sevdiğim ortamdı. fakat yağmurda hızlanmaya başladı. 75k-90k arasında gevşek zemin üzerine yağan yağmur yolu fazlasıyla çamurlu bir hale getirmişti. her adımda ayakkabı ile birlikte kalkan onca çamur yüzünden değil koşmak yürümek dahi çok zor bir hal almıştı. 90k'da çamur bitti ama bu sefer 96k'ya kadar yol yukarı doğru bir eğimli bir hal aldı. yağmurdan üşümemek adına koşmak zorundaydık ve onca yorgunluğun üzerine yokuş koşmak zorlayıcıydı. 96k-98k arası yine bir çamur deryasına girdik. son 2k düz yoldu ama yol kenarında gidildiği için geçen arabaların sıçrattığı çamurlu sularla tepeden aşağı bolca duş alma imkanı buldum :)
yani son 25k tam anlamıyla şeytan azapta şeklinde geçti ve ben çok sevdim :)
son 50k boyunca cebelleştiğim ayaktabanı ağrısı ve son 25k boyunca olan aşırı çamurlu parkur yüzünden istediğim tempoyu yakalayamadım ve yavaş kaldım. ve bu yavaşlama sayesinde de bu yarış sakatlanmadan bitirdiğim ilk yarış oldu.
aldığım dersler; 5k-18k arası o yavaşlamam olmasaydı belli bir temposu olan grubla birlikte gider belkide hiç yol kaybetmezdim. 40k-50k arasındaki asfalt üzerinde minimalist ayakkabılar ile daha temkinli gitmeliydim. kontrol noktalarında gıdaların kötü olabileceğiğni hesaba katıp jellerin haricinde de yanıma erzak almalıydım. çamurlu yollarda çamurla birlikte ayakkabıya giren taşlardan korunmak için ayakkabı tozluklarından edinmeliydim.
***************************************************************************
my 100k report.
in friday morning we (me and 2 of my friends) left our city and after 5 hours driving we arrived the city where we will run. we got our racing stuff, got pasta party and then got back to our hotel. we needed some rest after road journey.
the race start was at 09:00 . we had our breakfast and left hotel and arrived at start point at 08:30. when we arrived to start point, a light rain started and never left during whole race. it was a loyal companion :)
first 3k was flat road and so suitable for speeding. so everybody started very speedy. at 3k, my pace 1min30sec faster than i planned and i was worried about my pace control. i decided to slow down, but i noticed that i am bad about pace control. because i became too slow. between 5k and 18k, my pace was about 30sec slower than i planned.
at 18k, i run off the route and had to run 2k extra to come back to the route. this mistake fostered me and started run faster. and i kept my speed between 20k and 50k. between 40k and 50k, the road was asphalt and my shoes were a pair of minimalist shoes. a fat guy in minimalist shoes :) of course because of a speedy run on asphalt and poor footpad protection of my shoes, i had a terrible footpad pain at 50k. it made me slower again. between 50k and 100k, i suffered because of this pain.
i tried to keep my speed constant and succeeded until 75k. after 75k, daylight left, darkness appeared. that was the way i love it. but unfortunately rain became faster and the road became heavier and muddier. with lots of mud at each shoe, even walking was too hard and running nearly impossible. mud finished at 90k. the route was asphalt beween 90k and 96k but it was all uphill. then between 96k and 98k it was fully muddy again. last 2k was flat road, but it was along a highway and had to suffered because of muddy water splashed by cars.
so last 25k was a real challange and i loved it :)
my footpad pain in last 50k made me slow and also muddy course in last 25k made slow, so because of i run slow, it was my first injury-free race :)
30 Eylül 2014 Salı
25 Mayıs 2014 Pazar
Cekmekoy 60k 2014
every race is a new experience.
experimenting on myself is going on :)
i didn't make any carb-loading before this race.
my protein based regimen continued upto last day.
and during race, i didn't use energy gels.
they are full of carbs.
instead of it, i had protein bars.
i noticed that long runs (longer than 5 hours) damages muscles and body needs proteins.
during 9 hours, 5 protein bars was enough for me.
they worked well.
after race i checked my weight and my body lost was zero. same kg before race
at food stations;
i mostly had lemon and lots of salt.
because weather was too hot and
running under direct sunlight during 9 hours was sweltering.
my water consumption was about 8,5 liters during race.
when i finish race, my skin was covered by salt because of too much sweating.
and you have to recover your salt loss, otherwise you become exhausted very quickly.
refreshing effect of lemon&salt was great.
race was hard;
9 hours and no clouds. 09:00AM start, 18:30 finish
between km50th and km 60th more than 1500 meters elevation gain,
after 50km run, when you saw those uphills, your brain stops feeling anything.
i had a cramp at my right lower leg at km24th and
another cramp at my left lower leg at km52nd,
pain at my thigh during whole race and at some parts pain at my right knee.
but after a certain point, your brain refuse to feel pains says "these fucking pains will not kill us, and we will finish this fucking race". at that point you understand that there is no other way than finishing the race
cocnlusion; requirements of different conditions may be totally different.
you should conclude about what you need wisely to succeed
*****************************************
her yarış yeni bir tecrübe
kendi üzerimdeki deneylerim devam ediyor :)
bu yarıştan önce karbonhidrat yüklemesi yapmadım.
son güne kadar protein odaklı perhizimi devam ettirdim.
yarış boyuncada enerji jeli kullanmadım.
jelleri doğal olmadıkları için değil, karbonhidrat yüklü oldukları için sevmiyorum.
onun yerine protein barlarım vardı.
5 saatten daha uzun koşuların kaslara zarar verdiğini ve vucüdun proteine ihtiyacı olduğunu farkettim.
9 saatlik yarış boyunca 5 protein bar benim için yeterli oldu.
oldukça iyi iş gördüler.
yarıştan sonra kilomu kontrol ettim ve 9 saatlik yarışta kilo kaybetmediğimi gördüm.
yani vucüdum birşey kaybetmemişti.
yiyecek istasyonlarında çoğunlukla sadece limon ve bolca tuz aldım,
çünkü hava çok sıcaktı ve 9 saat boyunca güneş ışığı altında koşmak fazlasıyla bunaltıcıydı.
yarış boyunca 8,5 litre civarında su tüketmişim,
yarışı bitirdiğimde terlemin etkisiyle cildim tuzla kaplıydı.
bu tuz kaybını telafi etmesseniz çok çabuk etkisini gösteriyor ve bitkin hissetmeye başlıyorsunuz.
tuz ve limonun tazeleyici etkisi çok iyiydi.
yarış zordu; 9 saat boyunca hiç bulut olmadı. sabah 9:00 başlayıp akşam 6:30 kadar yollardaydık.
özellikle km50 ve km60 arasında rota inanılmaz zordu. 1500mt den daha fazla iniş çıkış oldu.
50.inci kmye gelipde o yokuşları gördüğünüzde birşey hissetmemeye başlıyorsunuz.
km24 de sağ baldırımda bir kramp oldu,
km52 de bu sefer sol baldırıma kramp girdi.
yarış boyunca zaten kalçamda ağrı vardı. bir ara sağ dizim ağrır gibi oldu.
fakat belli bir noktadan beyniniz acıları hissetmeyi reddediyor ve "bu sittiğimin acıları, ağrıları bizi öldürmeyecek ve bu sittiğimin yarışı bitecek" dediğini duyuyorsunuz ve o an yarışı bitirmekten başka bir yolunuz olmadığını anlıyorsunuz.
sonuç; farklı koşulların ihtiyaçları tamamen farklı olabilir.
başarı için bu ihtiyaçları akıllaca tespit etmeniz gerekiyor.
experimenting on myself is going on :)
i didn't make any carb-loading before this race.
my protein based regimen continued upto last day.
and during race, i didn't use energy gels.
they are full of carbs.
instead of it, i had protein bars.
i noticed that long runs (longer than 5 hours) damages muscles and body needs proteins.
during 9 hours, 5 protein bars was enough for me.
they worked well.
after race i checked my weight and my body lost was zero. same kg before race
at food stations;
i mostly had lemon and lots of salt.
because weather was too hot and
running under direct sunlight during 9 hours was sweltering.
my water consumption was about 8,5 liters during race.
when i finish race, my skin was covered by salt because of too much sweating.
and you have to recover your salt loss, otherwise you become exhausted very quickly.
refreshing effect of lemon&salt was great.
race was hard;
9 hours and no clouds. 09:00AM start, 18:30 finish
between km50th and km 60th more than 1500 meters elevation gain,
after 50km run, when you saw those uphills, your brain stops feeling anything.
i had a cramp at my right lower leg at km24th and
another cramp at my left lower leg at km52nd,
pain at my thigh during whole race and at some parts pain at my right knee.
but after a certain point, your brain refuse to feel pains says "these fucking pains will not kill us, and we will finish this fucking race". at that point you understand that there is no other way than finishing the race
cocnlusion; requirements of different conditions may be totally different.
you should conclude about what you need wisely to succeed
*****************************************
her yarış yeni bir tecrübe
kendi üzerimdeki deneylerim devam ediyor :)
bu yarıştan önce karbonhidrat yüklemesi yapmadım.
son güne kadar protein odaklı perhizimi devam ettirdim.
yarış boyuncada enerji jeli kullanmadım.
jelleri doğal olmadıkları için değil, karbonhidrat yüklü oldukları için sevmiyorum.
onun yerine protein barlarım vardı.
5 saatten daha uzun koşuların kaslara zarar verdiğini ve vucüdun proteine ihtiyacı olduğunu farkettim.
9 saatlik yarış boyunca 5 protein bar benim için yeterli oldu.
oldukça iyi iş gördüler.
yarıştan sonra kilomu kontrol ettim ve 9 saatlik yarışta kilo kaybetmediğimi gördüm.
yani vucüdum birşey kaybetmemişti.
yiyecek istasyonlarında çoğunlukla sadece limon ve bolca tuz aldım,
çünkü hava çok sıcaktı ve 9 saat boyunca güneş ışığı altında koşmak fazlasıyla bunaltıcıydı.
yarış boyunca 8,5 litre civarında su tüketmişim,
yarışı bitirdiğimde terlemin etkisiyle cildim tuzla kaplıydı.
bu tuz kaybını telafi etmesseniz çok çabuk etkisini gösteriyor ve bitkin hissetmeye başlıyorsunuz.
tuz ve limonun tazeleyici etkisi çok iyiydi.
yarış zordu; 9 saat boyunca hiç bulut olmadı. sabah 9:00 başlayıp akşam 6:30 kadar yollardaydık.
özellikle km50 ve km60 arasında rota inanılmaz zordu. 1500mt den daha fazla iniş çıkış oldu.
50.inci kmye gelipde o yokuşları gördüğünüzde birşey hissetmemeye başlıyorsunuz.
km24 de sağ baldırımda bir kramp oldu,
km52 de bu sefer sol baldırıma kramp girdi.
yarış boyunca zaten kalçamda ağrı vardı. bir ara sağ dizim ağrır gibi oldu.
fakat belli bir noktadan beyniniz acıları hissetmeyi reddediyor ve "bu sittiğimin acıları, ağrıları bizi öldürmeyecek ve bu sittiğimin yarışı bitecek" dediğini duyuyorsunuz ve o an yarışı bitirmekten başka bir yolunuz olmadığını anlıyorsunuz.
sonuç; farklı koşulların ihtiyaçları tamamen farklı olabilir.
başarı için bu ihtiyaçları akıllaca tespit etmeniz gerekiyor.
20 Nisan 2014 Pazar
iznik ultra 2014
i am a truly novice about running. i started running in April 2013 and no any kind of sports history before that. i run my first race and also it was my first marathon in November 2013 with 5h:53min, second marathon was in March 2nd with 4h:16min,
and first ultra was in March 22nd as 45k night trail (5h:47min).
And at my first anniversary in running world i wanted to try a 130k trail.
every race is a lesson and every failure is a GREAT lesson.
what i learnt here;
my shoe choice was totally wrong.
water protected shoes (Salomon speedcross CS) never provide enough breathability
and cannot discharge sweat enough quickly,
so my foot was shreded at km60th and during next 15k every step gave me pain.
and i noticed i dont know how to run downhills.
between km31st and km38th was 7k nonstop downhill,
and at end of this downhill i felt like shattered and exhausted.
between km42nd and km46th we had more than 500meters uphills,
and i noticed that batons are so useful during these kind of uphills.
i didnt have any, so i took some bough from trees and used as batons.
with shreded footpads and shattered bones&muscles, i couldnt go on more than 75k.
my next run is in May 18 (60k trail)(4 weeks to go), and i hope i will be better at that race :)
***********************************************************************
koşu dünyasında bir acemiyim. koşmaya Nisan 2013'de başladım ve öncesinde hiçbir sportif geçmişimde yok. ilk yarışımı ve aynı zamanda ilk maratonumu Kasım 2013'de 5s:53dk ile bitirdim.
2.inci maratonum 2 Mart'da 4s:16dk ile olmuştu. ilk ultramı ise 22 Martta 45km Çekmeköy gece koşunda 5s:16dk ile yaptım.
ve koşu dünyasındaki ilk yılımın şerefine 130km yi denemek istedim.
benim için her yarış bir ders, her başarısızlık BÜYÜK bir ders.
burada neler öğrendim;
ayakkabı tercihim hatalıydı.
su korumalı ayakkabılarım (Salomon speedcross CS) yeterli havalandırmayı asla sağlayamadı
ve teri tahliye edemedi. km60 da ayaklarım bembeyaz bir halde su içerisinde kalmışcasına buruşmuş bir vaziyette ve ayaktabanlarım parçalanmış vaziyetteydi. sonraki 15km de her adımda ayak tabanlarımı hissettim.
ve tepe inişlerini nasıl koşmam gerektiği bilmediğimi farkettim.
km31 ve km38 arasındaki 7km lik kesintisiz inişi bitirdiğimde tüm eklemlerim ve kaslarım sarsılmış bir vaziyetteydi ve kendimi tükenmiş gibi hissediyordum.
km42 ve km46 arasında 500mt den daha fazla çıkış vardı ve bu tip çıkışlarda batonların çok kullanışlı olduğunu farkettim. ağaç dalından yaptığım batonum bir parça iş gördü ama tam verimli olmadı.
terden parçalanmış ayaktabanı ve inişlerin etkisiyle sarsılmış bir bünye ile 75k dan daha fazla gidemedim.
bir sonraki yarış 18 Mayıs'da 60k yarışı. 4 hafta kaldı. umarım orada daha iyi olacağım
and first ultra was in March 22nd as 45k night trail (5h:47min).
And at my first anniversary in running world i wanted to try a 130k trail.
every race is a lesson and every failure is a GREAT lesson.
what i learnt here;
my shoe choice was totally wrong.
water protected shoes (Salomon speedcross CS) never provide enough breathability
and cannot discharge sweat enough quickly,
so my foot was shreded at km60th and during next 15k every step gave me pain.
and i noticed i dont know how to run downhills.
between km31st and km38th was 7k nonstop downhill,
and at end of this downhill i felt like shattered and exhausted.
between km42nd and km46th we had more than 500meters uphills,
and i noticed that batons are so useful during these kind of uphills.
i didnt have any, so i took some bough from trees and used as batons.
with shreded footpads and shattered bones&muscles, i couldnt go on more than 75k.
my next run is in May 18 (60k trail)(4 weeks to go), and i hope i will be better at that race :)
***********************************************************************
koşu dünyasında bir acemiyim. koşmaya Nisan 2013'de başladım ve öncesinde hiçbir sportif geçmişimde yok. ilk yarışımı ve aynı zamanda ilk maratonumu Kasım 2013'de 5s:53dk ile bitirdim.
2.inci maratonum 2 Mart'da 4s:16dk ile olmuştu. ilk ultramı ise 22 Martta 45km Çekmeköy gece koşunda 5s:16dk ile yaptım.
ve koşu dünyasındaki ilk yılımın şerefine 130km yi denemek istedim.
benim için her yarış bir ders, her başarısızlık BÜYÜK bir ders.
burada neler öğrendim;
ayakkabı tercihim hatalıydı.
su korumalı ayakkabılarım (Salomon speedcross CS) yeterli havalandırmayı asla sağlayamadı
ve teri tahliye edemedi. km60 da ayaklarım bembeyaz bir halde su içerisinde kalmışcasına buruşmuş bir vaziyette ve ayaktabanlarım parçalanmış vaziyetteydi. sonraki 15km de her adımda ayak tabanlarımı hissettim.
ve tepe inişlerini nasıl koşmam gerektiği bilmediğimi farkettim.
km31 ve km38 arasındaki 7km lik kesintisiz inişi bitirdiğimde tüm eklemlerim ve kaslarım sarsılmış bir vaziyetteydi ve kendimi tükenmiş gibi hissediyordum.
km42 ve km46 arasında 500mt den daha fazla çıkış vardı ve bu tip çıkışlarda batonların çok kullanışlı olduğunu farkettim. ağaç dalından yaptığım batonum bir parça iş gördü ama tam verimli olmadı.
terden parçalanmış ayaktabanı ve inişlerin etkisiyle sarsılmış bir bünye ile 75k dan daha fazla gidemedim.
bir sonraki yarış 18 Mayıs'da 60k yarışı. 4 hafta kaldı. umarım orada daha iyi olacağım
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)